30 Mart 2012 Cuma

Masallardan....

Şu sıra “Once upon a time” dizisine sarmış durumdayım. Masal sevenlere masal gibi bir dizi, çocukluğumun bütün masal kahramanlarını birleştirmişler tek bir dizide. Bu nedenle masal kitaplarındaki ilustrasyonlar bugünün blog yazısı.







Devler, cinler, yürüyüp yürüyüp sadece bir arpa boyu yol gitmeler olasıydı.
Bir varmış, bir yokmuş... Beynime kazınan hikayelerin masallar böyle başlardı...


Parmak kız, Çirkin ördek yavrusu, Karlar kraliçesi, Kral'ın yeni giysileri, Bezelye tanesi ve prenses, Kurşun asker, Kibritçi kız, Yıldız tozu, Bremen mızıkacıları...



Çocuksu bir zevk, tembellikle birlikte gelen bir huzur hali




Dinleyenin uykusunu getirir, hayaller içinde uykuya daldırır..



Battaniyenin altında sıcacık, gözleriniz kapalı dinlersiniz, kışa sanki daha uygun masallar.













Masallarla büyüyen çocuklar, biraz daha hayalperest, dolayısıyla kırılmaya daha yatkın mı olurlar bilinmez. "masala inanmayan gerçeğe inanır mı?" o da bilinmez.


İnsanlar kaç yaşında olursa olsun, hep inanmak isteyecekleri bir tane olmasını ister, değil mi?



Bana bir varmış de
bir varmış bir yokmuş deme
içime dokunuyor.
Can Yücel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder